Çizge Mimarlık İzmir’de yaşayan ve çalışan bir aile firması. Ailenin tüm üyeleri mimar ve ofislerinde tam bir güç birliği sergiliyor. Çeşme Ayasaranda bölgesinde konumlanan çalışma alanında Tuğba Konur ve Elif Konur kardeşleri ziyaret ediyoruz. Dinamik mekanının atmosferi Çizge karakterinin aynası gibi, geçmiş ve geleceğin iş birliğini sergiliyor…
Çizge Mimarlık; mimari, iç mimari, tasarım ve inşaat alanında çalışmalarını sürdüren bir firma. Mimar baba Tahsin Konur ve mimar anne Turan Konur tarafından 1976 yılında kurulmuş, 2006 yılında ise Konur Ailesi’nin kızları iç mimar ve tasarımcı Tuğba Konur ve mimar Elif Konur firmaya yeni bir soluk getirerek tasarım ağırlıklı olan İstanbul şubesini açmışlar. Altı yıl İstanbul’da çalışmalarını yürüttükten sonra 2012 yılında İzmir Çeşme’deki bu ofisi kurma fikri ortaya çıkmış ve buraya taşınmışlar. Mimar Elif Konur 10, iç mimar ve tasarımcı Tuğba Konur ise 14 yıldır mesleğin içinde…
‘Ayasaranda bölgesindeki Şato Design Hotel&Residences projesini mimari, iç mimari ve inşaat olarak biz hayata geçirdik. Bu süreç içerisinde de Ayasaranda bölgesinin huzurlu ve mistik havasından kopamayıp ofislerimizi buraya taşıma kararı aldık. 2013 yılında hizmet hayatına başlayan Şato Design Hotel bünyesinde depo olarak kullanılan alanı Çizge Mimarlık tasarım ofisi olarak renove ettik’ diye anlatmaya başlıyor Konur kardeşler.
Bodrum katta yaklaşık 150 m2 lik kullanım alanına sahip ofiste karmaşık ve dinamik bir tasarım uygulanmış. ‘Mekana girerken dar bir koridordan geçip beklenmedik sürprizlerle dolu bir tasarım dünyasına doğru sürükleniyorsunuz. Otelin bodrum katında adeta loş bir mahzen hissi veren ofiste özel tasarım avizeler kullanıldı. İnce uzun bir plana sahip olan mekanda, mobilyalar ve detaylar bunu vurgulayacak şekilde konumlandırıldı. Zemin, duvar ve tavanda gri tonu kullanılarak bir bütünlük ve netlik yakalandı. Gri fonda kullanılan antik kilim ve özel tasarım motif keçe halı ile zıtlık yaratıldı. Brüt beton ve serpme sıva tekniğiyle bitmemiş havası yaratılan ofiste kullanılan aksesuarlar sayesinde dinamik bir ofis kurgulandı. Masanın arkasındaki uzun duvarda ise tasarladığımız mekanlar ve ürünler baskı çalışması olarak sergileniyor’ diye detayları paylaşıyor mimarlar…
‘Tüm projelerimizde yenilikçi, tasarımı ön planda tutan, doğaya uyumlu bir felsefe benimsiyoruz. Projenin her aşamasında müşterinin istekleriyle kendi vizyon ve çizgimizi özümseyen bir yaklaşımda bulunuyoruz. Sanatsal vurgularla özerk bir bakış açısı sunup detay çözümlerde fonksiyon, malzeme ve tasarım üçlüsünün insan ve doğaya olan uyumuyla yol alıyoruz. Hem geçmişe sadık kalan hem de yenilikçi modern yaklaşımımız ve deneyimli kadromuzla profesyonel bir şekilde hizmet veriyoruz. Genellikle çizgimizi ve tarzımızı beğenip tasarım odaklı çalışmayı tercih eden bir müşteri kitlemiz var. Mimari ve iç mimariyi bir bütün olarak harmanlayıp sanatsal dokunuşlarla hayat bulan mekanlar yaratıyoruz. Şu an birkaç farklı alanda yoğun şekilde projelerimiz devam ediyor. Salihli’de bir restoranın iç mekan tasarım ve marka danışmanlığını yapıyoruz. Yine Salihli ve Güzelbahçe’de bu ay tamamlanan villa projelerimiz var. Urla’da üç villanın mimari proje ve inşaatına yeni başlandı. Ayrıca İstanbul Nişantaşı ve Bebek’te iki dairenin iç mekan tasarımını bitirmek üzereyiz’ diye ekliyor Konur kardeşler.
Antika konsol aileden kalma, hemen yanına ise Tuğba Konur tasarımlarından Otto sandalye ve krom Melt avize asılmış.
Mimar Elif Konur tasarımı Mud Men serisi seramik heykeller panolarla duvara asılmış. Eski sandık dayıdan kalma, düşünen maymun heykeli ise babadan hediye.
‘Eski dönem eşyalarına ve eskiye bayılıyoruz. Yarattığımız mekanlarda yaşanmışlığı olan parçalar kullanıyoruz. Bu mekanlar adeta modern birer harabe bizim için…’
YAPIM RANA KORGÜL FOTOĞRAFLAR BARIŞ ÖZÇETİN
